Beyaz saray Facebook’u suçladı…
Bu ayın başlarında kişisel verilen kullanılması skandalı hakkında kongre karşısına çıkan Mark Zuckerberg’in duruşmasını takip eden Beyaz Saray yetkilileri, Facebook ve diğer sosyal platformlardaki muhafazakarlara karşı oluşturulan ön yargı üzerine ifadesini izledi.
Sosyal medya şirketlerinin içeriklerini kendi mecralarında nasıl filtreledikleri ve kısıtladıklarıyla ilgili olarak, Trump’ın seçim döneminde viral reklamını yaparak, ön plana çıkmasını sağlayan Amerika’nın sosyal medya fenomenleri Diamond ve Silk’in hesapları üzerinde duruldu.
Diamond ve Silk’in konu hakkındaki ifadeleri şu şekildeydi.

“Facebook hesaplarımızı kısıtlayarak 1,2 milyon takipçimizin, paylaşımlarımız ve içeriğimizi göremeyeceği ve böylece muhafazakar sesimizi susturmayı hedefleyen bir mekanizma kullandı.”
Yanı sıra Facebook’un içerikleri filtrelemesini kasıtlı bir siyasi sansür olarak ifade ettiler.
Nisan ayının başlarında bir mahkeme görevlisinin Mark Zuckerberg’e Diamond ve Silk’in Facebook sayfalarının sansüre uğrama sebebinin “güvensiz olarak işaretlenmesi” sonucuna “gülünç” karşılığı verdiği ve “Muhafazakar görüşleri var, asıl güvensiz olan bu” demişti.
Zuckerberg o dönemde uygulanan sansürün bir “yaptırım hatası” olduğunu ve bu hatadan dönmek için Diamond ve Silk ile iletişim halinde olduğunu belirtti.
Ayrıca Senatör Ted Cruz, Mark Zuckerberg’e Facebook’taki muhafazakar seslere karşı uygulanan ön yargı ve siyasi sansürün yaygın bir şekilde uygulandığını gördüğünü söyledi.
Mark Zuckerberg uyguladığı siyasi sansür ve Cambridge Analytica’nın kişisel verileri kullanması fiyaskosuyla ilgili mahkemede ifade verse de vermese de, Facebook’un evrensel anlamdaki ihlal ve yasa dışı hamleleri ortadadır. Facebook’un denetleme ve güvenlik araçları tam olarak hedeflenen doğrultuda çalışmadığı gibi, Facebook’un çalışmayan bu sistemlerin yarısını dahi bilmediği iddia edilmekte.
Facebook, platform içerik raporlarını yıllardır manipüle ediyor ve algoritmik yapısını her ülkeye özel olarak belirlediği hassas sinir uçlarıyla birleştirerek dünyadaki politik spektrumda istediği zaman büyük bir hamle yapabilecek güce sahip oluyor.